Alfa Psikoloji Destek Merkezi

Telefon: +90 (216) 550 94 95 Telefon: +90 (342) 231 93 73
E-Posta: info@alfapsikoloji.com

Panik Atak Nedenleri

Panik Atak Nedenleri

Korku, kaygı, endişe gibi ikincil duyguların normali bizim hayatta kalmamıza, başarılı olmamıza sebep olurlar. Ama bu duyguların aşırı yüklenmesi bizi rahatsız eder. Aşırı dozda yüklenmiş olan bu duygular düşünce sürecimize zarar verirler. Doğal olarak korkmamıza sebep olurlar. Panik atağın bir çok sebepleri olabilir. Aşağıdaki faktörlerin panik atağın ortaya çıkmasında rol oynadığı bilinmektedir.
Genetik yatkınlık: Ailesinde panik yaşayan, panik atak hastası olan kişilerin panik atak yaşama riski bulunmaktadır. Panik atak kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Biyolojik yatkınlıktan dolayı kadınların panik atağa daha meyilli olabileceği tahmin edilmektedir.
Yoğun stres yüklenmesi: Sevilen kişinin ölümü, cinsel taciz veya tecavüze uğrama, deprem, boşanma, iflas, mekan değişikliği, iş değişikliği, trafik kazası gibi travmatik olaylar panik atağı tetikleyebiliyor. Yoğun stres duygusu “savaş veya kaç” mekanizmasını tetikleyerek, acil bir tehlike karşısında olma hissi yaratır. Buna bağlı olarak kaygı giderek artar ve panik atak tetiklenir. Travmatik olayların ardından kişiler stres ve korku duyguları yaşarlar. Bu olayların tekrarlayacağına dair yoğun bir endişe hissi oluşur. Bu endişenin giderek artar ve kontrol edilemez hale gelince panik atak krizleri tetiklenir.
İlaçlar ve Uyarıcı Maddeler: Kokain, kafein, anfetamin gibi uyarıcı maddeler almak, kaygı ve panik atak belirtilerine yol açabilir. Bazı ilaçların kullanımına ara vermek de panik atak belirtilerine yol açabiliyor. Bu maddelerin etkisiyle vücuttaki kimyasal dengesizlik ve panik duygusu tetikleniyor. Buna bağlı olarak da terleme, bulantı, baş dönmesi, titreme, korku ve kontrol kaybı belirtileri görülebilir. Bütün bu durumlar kişide panik atak yaşanmasına sebep olabiliyor.
Beyin fonksiyonları: Amigdala beynimizin korku merkezi gibidir. Tehlike anında beynimiz sinir sisteminden uyarı sinyalleri aldığında, beynimizdeki amigdala organı aktifleşir. Amigdala, kaygı ve korku tepkimizi kontrol eder. Ama bazen bazı kişilerde Amigdala bölgesi yakın bir tehlike olmamasına rağmen kaygıyı tetikler. Kaygı bizi harekete geçirir. Buna bağlı olarak vücudumuz böbrek üstü bezleri aracılığıyla adrenalin hormonu salgılar. Adrenalin hormonunun diğer adı “savaş ya da kaç” hormonudur. Adrenalin salgılanınca kalp atışları hızlanır, terlemeye başlar, mide hareketlenir ve nefes alış verişi düzensizleşir. Yakın bir tehlike olmamasına rağmen vücut adrenalin salgılamışsa, bu hormonu tehlikeden uzaklaşmak üzere kullanamayacağınız için bu adrenalin hormonunun birikmesi bir panik atağa neden olabilir.